“Dondurma, milkshake, frozen üzere aşina olduğumuz yiyecek ve içeceklere ilgi sıcaklıklarla paralel olarak artarken, Türkçeye inci çayı yahut baloncuklu çay olarak geçen ‘bubble tea’ üzere popülerleşen, rengarenk imgesiyle çocukların gönlüne taht kuran soğuk içeceklere de değinmekte yarar var.” açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir bu içeceklerin dişte meydana getirebileceği olumsuz durumlar noktasında değerli açıklamalarda bulundu. 

 

Baloncuklu çayların temelini, beyaz ya da siyah çay oluşturduğunu tabir eden Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir şunları söyledi: “Genellikle soğuk yahut buzlu içilen baloncuklu çaylar, içine çeşitli şuruplar, süt, şeker yahut bal ve besinlerde yoğunlaştırıcı olarak kullanılan, tapyoka denilen bir cins nişasta eklenmesiyle yapılıyor. Çaya ismini da veren ve baloncuk halinde olan tapyoka incilerinin, karbonhidrattan varlıklı yapısı, çocuklarda, tüketim sıklığına da bağlı olarak, çürük riskini arttıran bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. İçeriğindeki şeker ölçüsü da göz önünde bulundurulduğu vakit, bilhassa çürük riski yüksek olan çocuklarda, ağız ve diş sıhhati için temkinli yaklaşılması gereken içecekler olduğunu vurgulamak isterim. İnci çaylarının protein, vitamin ve mineral içeriği de epeyce düşük ve sıcak yaz günleri için alternatif bir eser üzere görünse de çocuklar için yanlışsız bir tercih olmayacaktır. Tüketildiği takdirde sonrasında kesinlikle ağzın çokça suyla çalkalanmalı yahut su içilmesi gerektiğini belirtmeliyim.”

 

Süt ve doğal süt eserleri çürükleri engelliyor

Diş yüzeylerinde kalan ve ağız içinde pH’yı düşürerek çürük yapan bakterilerin üremesine sebebiyet veren şekerin küçük yaşlardan itibaren yaygın çürüklerin oluşmasına neden olacağının altını çizen Dt. Nurgül Demir “Süt kalsiyum kaynağı olarak doğal ve tatlandırıcısız olarak tüketilmeli; besleyici özellikteki bal, pekmez üzere doğal eserler tüketildikten sonra diş yüzeyleri kesinlikle temizlenmelidir. Süt ve doğal süt eserlerinin çürük önleyici tesirleri olduğunu burada tekrar hatırlatayım. Çocuklar için tercih edilen sütler, yaz günleri için de en uygun seçenektir ve mümkün olduğu kadar doğal ve katkısız olmalıdır. Şeker içeren meyveli hazır sütler ve yoğurtlar yerine, mevsim meyveleri süte yahut yoğurda karıştırılarak çocukların tüketmesi sağlanmalıdır.” açıklamasında bulundu.

 

Şekerli içeceklere dikkat

“Meyveli sodalar, kutu meyve suları, hazır kahveler, güç içecekleri üzere içecekler çocuklarda, ağızdaki çürük yapan bakteriler için kıymetli bir besin kaynağı olan şekeri yüksek oranda içerir. Tüketim sıklığı ile orantılı olarak da çürük riskini önemli oranda arttırır.” diyen Dt. Nurgül Demir “Milkshake, frozen üzere rafine şekerle tatlandırılmış içecekler, dişlerde çürük oluşması riskini arttırır. Gazlı içeceklerin yapısındaki asitin ise, şekerli içeceklerin ağız içinde çözünmesi ile ortaya çıkan asite nazaran, diş minesi üzerinde daha yıkıcı bir tesire sahip olduğunu vurgulamak gerekir. Okul çağındaki çocukların şekerle tatlandırılmış içeceklere erişim kolaylığının bir sonucu olarak; bu içeceklerin tüketimlerinde meydana gelen artış, çocukların tükettiği süt ölçüsünün giderek azalmasına sebep olmakta; bedene kalsiyum girişini düşürmektedir.” Sözlerini kullandı. 

 

Sıcak yaz günlerinde hem serinleme hem de tatlı gereksinimlerinin karşılanmasında, gerçek dondurma seçiminin önerilen ölçüde tüketimi ile çocukların bu sevgisinin avantajlı bir duruma dönüştürülebileceğini aktaran Nurgül Demir “Soğuk zincir korunarak ülkü şartlarda ve doğal olarak üretilen dondurmalar, kalsiyum ve protein kaynağı olması ve varlıklı vitamin içeriği, bileşimindeki fosfor, magnezyum ve potasyum oranları ile kemik ve diş sıhhati için yararlıdır. Kalsiyum kemik ve dişlerin sıhhati için göz gerisi edilemez bir değere sahiptir. Proteinler ise kas gelişimi için gerekli olan temel yapı taşlarıdır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve bedenin hastalıklara karşı korunabilmesi için vitaminlere duyulan muhtaçlığın, bir kısmının da olsa, dondurmadan karşılanabiliyor olması, dondurmayı yaz mevsiminin tanınan kaçamakları ortasında bir adım önde çıkarıyor.  Ancak, doğal ki, yalnızca içeriğinin doğal olduğu üreticilerden temin edilen dondurmaların, tüketim ölçüsü hudutlu tutulduğu takdirde yararlı olacağından bahsedebiliriz.

 

Çocuklarda dondurma tüketimi nasıl yararlı hale getirilebilir?

 

1-Hazır ve paketli dondurmaların içindekiler kısmı dikkatlice okunarak süt tozu, glikoz şurubu üzere katkı hususları içermediğinden emin olunmalıdır. 

 

2-Dondurma sossuz olarak ve külah kullanılmaksızın, bir kaba konularak tüketilmelidir.

 

3-Sade yahut mevsim meyveleri ile hazırlanmış, soğuk zinciri korunarak tüketime sunulan dondurmalar tüketilmeli; dışı çikolata kaplamalı yahut karamel, krokan üzere çürük yapan yapışkan ve yüksek oranda rafine şeker içeren paketli dondurmalar tüketilmemelidir.

 

4-Dondurma tüketimi günde 2 top ile sonlandırılmalıdır.

 

5-Dondurma tüketiminden sonra ağız bol su ile çalkalanmalı yahut çokça su içilerek ağız içinde kalan şekerin sebep olabileceği asidik ortam nötralize edilerek, dişler çürüklere karşı korunmalıdır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı