Konya Büyükşehir Çatısı Altındaki Kudüs Çalışma Grubu “Gazze’nin Gazetecileri” Konferansı Düzenledi

Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde istekli üniversite öğrencilerinin iştirakiyle faaliyetlerini yürüten Kudüs Çalışma Kümesi tarafından “Gazze’nin Gazetecileri” bahisli konferans düzenlendi.

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Sami Bayrakçı’nın moderatörlüğünü yaptığı konferans; muharrir Ersin Çelik, gazeteci-yazar Nuriye Çakmak Çelik, muhabirler Turgut Alp Boyraz ve Mücahit Aydemir’in iştirakiyle Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür ve Sanat’ta gerçekleştirildi.

“İSRAİL 7 EKİM SONRASINI GLOBAL MEDYAYLA BİRLİKTE KURGULADI”

Konya’nın Gazze ve Kudüs konusundaki hassaslığını İstanbul’dan takdirle takip ettiklerini belirten müellif Ersin Çelik, dünyanın asla bir daha 7 Ekim öncesine dönmeyeceğini söyledi. İsrail’in 7 Ekim sonrasını global medyayla birlikte kurguladığını kaydeden Çelik, “Gazze’de devam eden soykırımın baş aktörü İsrail ve Amerika ise bunun lojistik gücünü de enformatik gücünü de global medya sağladı. Yani İsrail Gazze’yi bombalarken BBC ve CNN de enformasyonla bütün dünyayı baskı altına alıyordu, kandırıyordu, palavra söylüyordu. Gazze’nin üstüne fosfor bombası atmakla eş paha bir manipülasyona imza attılar” diye konuştu.

“7 EKİM’DEN BU YANA KATLEDİLEN GAZETECİ SAYISI 2. DÜNYA SAVAŞI’NDA ÖLEN GAZETECİ SAYISINDAN FAZLA”

Gazeteci-Yazar Nuriye Çakmak Çelik, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana katlettiği gazeteci sayısının milyonlarca insanın öldüğü 2. Dünya Savaşı’nda ölen gazeteci sayısından bile fazla olduğuna dikkat çekti. 

Gazze’de gazeteciler açısından da inanılmaz bir durum kelam konusu olduğunu anlatan Çelik şunları kaydetti: “Rakamlara döktüğünüzde bilhassa gazetecilerin gaye alındığını görüyorsunuz. Taarruzların başladığı birinci 10 günde 11 gazeteci öldürüldü. Her gün bir gazeteci öldürmüş daha ataklar yeni başladığında. Bu neyi gösteriyor. Yabancı basın mensuplarını sokmayalım, Filistinli gazetecileri de öldürelim ki dışarıya haber çıkmasın. Gazeteciler hiçbir atakta bu kadar amaç olmamıştı, bu kadar çok gazeteci ölmemişti ve gazetecilerin çalışma koşulları da hiç bu kadar berbat olmamıştı.” 

“İSRAİL FİLİSTİNLİLERE KARŞI İŞLEDİĞİ KABAHATLERİ ÖRTBAS ETMEK İÇİN DEMOGOJİYİ KULLANIYOR”

İsrail’in başşehri Tel-Aviv’den uzaktan temas yoluyla konferansa katılan muhabir Mücahit Aydemir de şöyle konuştu: “Gazetecileri amaç almaya yönelik bu olguya baktığınız vakit İsrail gazetecileri susturuyor diyoruz. Ben bunun aslında Kitab-ı Mukaddes’te bir karşılığını görüyorum. Kitab-ı Mukaddes’te Allah Kabil’e sorar: Kardeşini niye öldürdün diye? Bu soruya karşılık Kabil, şayet onu öldürdüysem hani nerede? Diye karşılık verir. Güya ceset yoksa hata da yoktur. Cürüm gözden ırak tutulunca cinayet de tamamlanmış olur. İsrail’de Filistinlilere karşı işlediği bu cürümleri örtbas etmek istiyor, tıpkı Kabil üzere. Fakat bunu Kabil üzere küstahça bir formülle yapıyor. Burada demogojiyi kullanıyor.” 

“FİLİSTİNLİ GAZETECİLER KAHRAMANCA BİR ÇABA VERİYOR”

Yine uzaktan temasla konferansa katılan bir başka muhabir Turgut Alp Boyraz ise Gazze’de vazife yaptığı sırada yaşadığı deneyimleri paylaştı. İsrail’in yabancı gazetecilerin içeriye girmesine müsaade vermemesinden ötürü olup bitenleri Gazze’deki hudutlu sayıda gazeteciden öğrenebildiklerini aktaran Boyraz, “Anadolu Ajansı’nın, El Cezire’nin gruplarının faaliyetleri bilhassa bu noktada tarihi bir role sahip. Bir çoğunluğu ailesini kaybederek, hayatını kaybederek bu bedeli ödediler. Fakat içeriden fotoğraf, imaj ve bilgiyi dışarıya aktarmayı başardılar, başarmaya da devam ediyorlar, kahramanca bir çaba veriyorlar” tabirlerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı