Türkiye’de bahar alerjisinin son 10 yılda yüzde 20 oranında arttığı ve her 10 bireyden 2’sinde tespit edildiği belirtiliyor. Bahar alerjisinin görülme sıklığında yaşanan artışta kentsel ömür, global ısınma ve hava kirliliğinin tesirli olduğu belirtiliyor.
Bahar alerjisi selim bir hastalık olmakla birlikte önemsenmediği ve tedavi uygulanmadığı durumlarda kronik burun tıkanıklığı nedeniyle uyku kalitesini bozuyor ve buna bağlı olarak yetişkinlerde yorgunluk, iş muvaffakiyetinde azalma, sonluluk ile anksiyete üzere sıkıntılar oluşturarak hayat kalitesini olumsuz tarafta etkiliyor. Dahası alerjik şikayetler denetim altına alınamadığında en kıymetli sebebi alerji olduğu için astıma çevirebiliyor!
Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, bu nedenle bahar alerjisinin asla ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, damak kaşıntısı, geniz akıntısı ve göz yaşarması üzere belirtilerden biri bile varsa tabip başvurmak çok değerlidir. Tabip muayenesinin akabinde yapılan alerji testleri ile bahar alerjisine kesin teşhis konulmaktadır” diyor.
Küresel ısınma polen mevsimini uzatıyor!
Alerjik nezlenin bir çeşidi olan bahar alerjisi, ağaç ve çimenlerden yayılan polenler nedeniyle oluşuyor. Bahar periyotlarında ortaya çıkan, havada bulunan ve temelde zararsız olan polenleri beden tehlikeli unsur olarak algılıyor ve bunlara karşı reaksiyon gösteriyor. ‘Alerjen’ olarak isimlendirilen bu polenler burun iç yüzeyine yapışıp iltihabı olmayan bir tepki başlatıyor. Ailede alerji öyküsünün olması bahar alerjisi için değerli bir faktör olsa da bilhassa iklim değişikliği üzere çevresel faktörler bahar alerjisinin günümüzde daha yaygın görülmesine neden oluyor. Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, bahar alerjisinin kentsel ömür, global ısınma ve hava kirliliği nedeniyle artış gösterdiğine işaret ederek, “Kentsel hayatta betonlaşmayla birlikte yeşil alanların az olması nedeniyle polenler havada daha fazla kalmakta ve alerjik tepkiler artmaktadır. Global sıcaklıklar da birçok bölgede bitkinin büyümesini artırmakta ve bu durum polen üretimine yansımaktadır. Ayrıyeten global ısınmayla birlikte polen periyodu uzamakta, hasebiyle daha fazla kişi alerjik tepki yaşamaktadır. Araçlar ve güç santrallerinden yayılan karbondioksit emisyonları da fotosentezi artırarak daha fazla polen üretimine yol açmaktadır” diye konuşuyor.
Bu mevsiminde bilhassa 4 sinyale dikkat!
Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, burun kaşıntısı, sulu burun akıntısı, hapşırık ve burun tıkanıklığının bahar alerjisinin en temel şikayetlerini oluşturduğuna işaret ediyor. Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, öteki belirtileri şöyle sıralıyor: “Ayrıca bu yakınmalara boğaz ve damakta kaşıntı, kulaklarda kaşıntı, ağız teneffüsü yapma ve sık uyanma, göz kaşıntısı ile kızarıklığı, göz altındaki ciltte şişme üzere şikayetler de eşlik edebilmektedir. Son vakitlerde temelde gördüğümüz bu şikayetlere boğaz ağrısı da eklenmiş durumdadır.”
‘Şikayetim geçti’ diyerek ilacınızı bırakmayın!
Kronik bir hastalık olduğu için bahar alerjisinin kesin bir tedavisi yok. Fakat büsbütün tedavi edilemese bile hastada şikayet oluşturmayacak formda denetim altında tutulabiliyor. Polen üzere alerjiye sebep olan unsurlardan mümkün olduğunca kaçınmak tedavinin birinci basamağını oluşturuyor. Ayrıyeten, bol su içmek mukusu incelterek geniz akıntısı üzere yakınmaları hafifletmeye yardımcı oluyor. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, bahar alerjisinde ilaç tedavisinin son derece değerli olduğunu belirterek, “Tedavide gaye hastalığı yok etmek değil, hastanın şikayetlerini azaltmaktır. Doktorun önerdiği antihistaminikler ve burun spreyleri üzere ilaçları polen mevsimi boyunca sistemli kullanmak yakınmaları kıymetli ölçüde baskılayacaktır. İlaç tedavisinden gereğince yarar görmeyen hastalarda immünoterapi olarak isimlendirdiğimiz alerji aşıları ise bir başka tedavi seçeneğidir” diyor. Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, tedaviden başarılı bir sonuç elde edilebilmesi için ilaçların alerji mevsimi boyunca kesinlikle kullanılması gerektiği ikazında bulunarak, “Şikayetler geçse bile ilaçlar asla bırakılmamalıdır, aksi halde astıma çevirebilir” diyor.
Bahar alerjisine karşı 10 tesirli öneri!
Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, bahar alerjisine karşı almanız gereken tedbirleri şöyle sıralıyor:
- Özellikle sabahları mesken yahut iş yerlerinizin kapı ve pencerelerini açık tutmayın.
- Polen ölçüsünün en fazla olduğu sabah saatlerinde açık havada yapılacak olan aktivitelerden kaçının.
- Eğer açık havada olacaksanız teması en aza indirmek için güneş gözlüğü ve maske kullanın.
- Spor için kapalı yerleri tercih edin.
- Dışarıdan geldiğinizde üzerinde polenler olacağı için kıyafetlerinizi kesinlikle çıkarın ve oturduğunuz odada tutmayın.
- Elinizi ve yüzünüzü kesinlikle yıkayın ve polenler saça da yapışacağı için mümkünse duş alın.
- Çimlerin biçildiği alanlara ve çiçekli ortamlara yaklaşmamaya çalışın.
- Arabadayken camları kapalı tutun.
- Klima filtrelerini her ay değiştirin. Alerjenleri tutan özel filtreler de kullanabilirsiniz.
- Dışarıdaki havayı kullanmayan ve hava değişimini içeride bulunan havayı kullanarak temizleyen özel klimaları tercih edin.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
