Türkiye’nin En Yenilikçi Milli Teknolojileri Görücüye Çıktı
YTÜ Yıldız Teknopark bünyesinde bulunan YTU Innovation Hub, mobilite alanında Türkiye’nin en yenilikçi teknolojilerini sergilediği bir lansmana mesken sahipliği yaptı. Otonom araçlardan yerli arabalara, teslimat araçlarından yapay zeka dayanaklı tarım araçlarına ve ikonik İhtilal Arabasının elektrikli versiyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazede eserler, küresel çapta teşebbüsçü firmaların imzasıyla görücüye çıktı. Teşebbüsçüler, Türk teknolojisinin geldiği noktayı ve geleceğe yönelik vizyonunu gözler önüne sererek büyük takdir topladı.
Girişimciler için yüksek teknolojik eserlerin ticari çıktılara dönüştürüldüğü, akademik ve teknik grubun bir ortaya gelerek güçlü bir sinerjinin oluşturulduğu YTU Yıldız Teknopark bünyesindeki YTU Innovation Hub’ta üretilen ve geliştirilen projeler basın lansmanı ile tanıtıldı. Donanım yüklü eserleri ve iş fikrini hayata geçirmek isteyen tüm girişimcilerin gereksinim duydukları prototipleri üretebilmeleri için gerekli altyapıya mesken sahipliği yapan YTÜ Innovation Hub bünyesindeki teşebbüsçüler, teknoloji alanında dünya ile yarışacak yerli ve ulusal eserlerini aktifliğe katılan basın mensuplarına tek tek anlatma fırsatı buldu. Lansman, Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon alanındaki potansiyelini gözler önüne sererken, sualtı araçlardan savaş teknolojilerine katkı sağlayacak sistemler, otonom araçlardan Türkiye’nin ikinci yerli arabası ve ziraî verimliliği arttıracak olan insansız çiftçi dostu araçlar üzere birçok proje birebir vakitte Türkiye’nin teknoloji gelişimine ışık tutmayı hedefliyor.
“Yeni yatırımlara birinci tohumları ekiyoruz”
Donanımsal AR-GE yapmak, girişimcilerini geliştirmek ve yatırımcı bulmak isteyenleri buluşturdukları bir ortam oluşturduklarını söyleyen YTÜ Yıldız Teknopark Müdürü Orhan Tanışman, “Aslında burası yıllardır var. Birçok girişimciye yardımcı oluyor. Fakat artık tüm projelerin hepsini tek bir çatı altında topladık. Nihayetinde ortada bir fikir varsa bu fikrin projeye dönüşmesi gerekiyor. Bu projeyi dönüştürebilmek için önemli yazılımlara ve onları modelleme yapacak olan altyapıya da gereksinim var. O da burada yapılmakta. Sonrasında belirli bir model ve proje ortaya çıktıktan sonra, bunun modüllerinin üretilmesi gerekir. Kesimlerin üretimi de burada yapılıyor. Görmüş olduğunuz talaşlı imalattan, kart dizgin makinesine varıncaya kadar onun prototipini ve yapılacak olan modülleri da üretebiliyorsunuz” dedi. Projeler için 9 adet garajın olduğunu da aktaran Tanışman, “Garajın içerisinde projelere aşikâr bir müddet veriyoruz. O mühlet zarfında garajda istediği prototipi teşebbüsçü hayata geçirebiliyor. Yani üç boyutlu hale getirebiliyor. Sonrasında ise alışılmış ki bunun ticarileşme süreci başlıyor. Ticarileşmeyle ilgili olan kısımda da yapılması gerekenlerden bir tanesi yatırımcıya bunu anlatabilmek. Yani siz eseri ortaya koymuşsunuz, çalıştığını göstermişsiniz. Bu sefer yatırımcının kapısını çalıyorsunuz. Burada bizim Teknopark olarak bir farkımız var. Teşebbüs sermayesi yatırım iştirakimiz ile bugüne kadar 14 teşebbüse yatırım yaptık. Bugüne kadar 14 teşebbüse yatırım yaparak burada bulunan 3 teşebbüse de finansman sağladık. Bu da farklı yatırımcıların da bu adreslere güvenerek yatırım yapmasını sağlıyor.” diye konuştu.
“0’dan 100’e kadar tüm ekosistemin muhtaçlığını Innovation Hub olarak sağlıyoruz”
Ürünün finansmanını bulduktan sonra asıl buluşması gereken yerin küresel pazar olduğunu söyleyen Tanışman, “Yani Türkiye’nin muhtaçlığına nazaran eserleri ürettiğimiz üzere küresele satılabilecek olan eserleri de üretmeye çalışıyoruz. Yıldız Teknopark o noktada onlara Londra, Dubai, Taşkent, Şikago, Amsterdam, Berlin ve Riyad üzere lokasyonlarda bu eserlerini oraya götürüp yatırımcıyla ve pazarla buluşması imkanı sağlıyor. Gördüğünüz üzere 0’dan 100’e kadar tüm ekosistemin muhtaçlığını Innovation Hub olarak bir toplanma merkezi oluşturmuş olduk” biçiminde bilgilendirmelerde bulundu.
İlk yerli ve ulusal araç olan ihtilal arabasını tekrar teknoloji ile buluşturdular
Tanıtımda ilgi çeken projelerden bir tanesi de yeniçağa uygun elektrikli ve otonom “Devrim Otomobili” oldu. Girişimci şirketlerden Hayal Otomotiv Teknoloji şirketi CEO’su Furkan Değirmenci YTÜ proje garajlarından birinde faaliyetini yürüttükleri İhtilal Arabasının üretim sürecini anlattı. Değirmenci, “Burada görmüş olduğunuz araç İhtilal Arabasının aslında elektrikli bir replikası. Biz temelinde Türkiye’nin bu saatten sonra yüksek teknoloji alanında asla yolda kalmayacağını bu genç güruhla birlikte devam edeceğini vurgulamak maksadıyla bu arabayı yaptık. Bizden sonra gelen yahut üniversiteden yeni mezun olan arkadaşlar bu araç üzerinde hem donanımlar geliştiriyorlar hem de yazılım testlerini yapabiliyorlar. Bizim için bir kobay olarak kullandığımız platform oldu. Bundan evvel de yeniden akaryakıtlı bir araçta tekrar otonom sürüş testlerimizi yapmıştık. Bunda da tekrar hem sesli asistan takviyesi hem de kent içi ulaşımında konforu odaklayan bir sürüş dinamiği oluşturmaya çalıştık” halinde konuştu.
Uzaktan kumandalı su altı dronu ile maksat bilimsel çalışmaları hızlandırmak
Sualtı teknolojisi üzerinde çalışan ve bu çerçevede projeler üreten Lenta Marine firması kurucu ortağı Enes Gazi Korkmaz, lansmana özel 500 metreye kadar inebilen insansız uzaktan kumandalı su altı dronu aracını tanıttı. Arama kurtarma çalışmalarından, bilimsel araştırmalara kadar pek çok alanda kullanılabilecek olan drone ile ilgili Korkmaz, “Sualtı araçları, sualtında müşahede, arama kurtartma, numune alma, bilimsel araştırmalar üzere birçok faaliyet alanlarında kullanılabilir. Bilimsel araştırmalarda sualtı araçları daha çok kullanılacak. Hem bilimsel hem de petrol doğalgaz aramalarında bu araçlar dünya üzerinde etkin olarak kullanılmakta. İlerleyen evrelerde daha fazla derinliğe ulaşılacak. Ülkemiz denizlerini düşündüğümüzde ortalama 3-4 bin metre derinlikler kelam konusu. Bizim de maksadımız bu derinliğe inecek araçlar üretebilmek. Sonrasında da yurtdışına açılıp satışlar da yapmayı hedefliyoruz. Şu ana kadar 7 adet sattık. Sayısız kiralama ve hizmet operasyonlarına katıldık” dedi.
120 milyon dolar AFARA Pamuk Robotu ile yerde kalmayacak
Dünyada bir birinci olma özelliği taşıyan bir başka proje ise tarımda tasarruf ve sürdürebilirlik açısından çiftçilerin yüzünü güldürecek cinsten. Pamuk hasatı sonrasında yerde kalan en az yüzde 5’lik pamuğun bile hesabının yapıldığı pamuk toplama aracının aslında milyon dolarları bulan bir tasarruf sağladığını söyleyen AFARA Tarım Robotu CEO’su ve makine mühendisi Ömer Muratlı, “Makinemiz, pamuk hasatı sonrasında yere dökülen asgarî yüzde 5 kadar pamuğu manzara sürece teknolojisi ve mekanik gömülü sistemleri ve bunun üzerinde de yapay zeka algoritmalarını da kullanarak yerdeki pamuğu toplayan bir robot. Dünyada gibisi olmayan, patentleştirilmiş bir robot aslında. Bunun haricinde tarla ile alakalı kimi kritik bilgileri de kullanarak rekoltenin arttırılmasını sağlayan sürdürebilirlik manasında karbon ve su ayak izinin de azaltılmasını sağlayan tıpkı vakitte da pamuk arzının da artmasını sağlayan bir robot diyebiliriz. Bütün dünyada akademik çalışmalarla kanıtlanmış bir bilgi var. Yüzde 5 kalan asgarî pamuk yani hasadın tamamı tarladan toplanamayabiliyor. Bu da bir tarlada yüzde 95 iken diğer bir tarlada yüzde 90 ya da 85 olabiliyor. Yüzde 5 en az yere döküldüğü için Türkiye’de 120 milyon dolarlık, dünya üzerinde de 3 buçuk milyar dolarlık pamuk yerde kalıyor. Ve bunların yalnızca yüzde 20 ile 30 ortası bir kısmı emekçilerle bir arada toplanabiliyor. Tarla testlerimizde gayemiz yüzde 95 ile 100 ortasına ulaşmak” dedi.
Teknopark bünyesindeki mühendislik öğrencileri de yıllardır araç üretiyor
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi ve birebir vakitte YTÜ Racing Takım Lideri olan Efe Kırlar ise 2011 yılından bu yana araç ürettiklerini ve teknopark bünyesinde birçok muvaffakiyete imza attıklarını söyledi. Ürettikleri 9. İçten yanmalı aracı lansmanda ziyaretçilere tanıtan Kırlar, her yıl 2 araca kadar ürettiklerini söyleyerek, “2011 yılından bu yana biz araç üretmeye devam ediyoruz. Şimdiye kadar 9 içten yanmalı 2 adet elektrikli araç ürettik. Şuanda 3. Elektrikli araç üretimine devam ediyoruz. Son üç yıldır her sene 2 araç üretip yarışa katılıyoruz. İddialıyız, şimdiye kadar başarılarımız da oldu. Bu 9. aracın da bizim için özelliği Cumhuriyetin 9. Yılına özel 29 Ekim’de lansmanını yapmıştık. O yüzden farklı bir pahası var. Ayrıyeten üstten bakıldığında da Türk Bayrağı halinde gözüküyor” diyerek kelamlarını sonlandırdı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News